Özlem Yüzak: Birinci yılın sonunda depremin anlattıkları...

“Siyasi sorunlar Türkiye’nin 2023 depremine müdahalesini nasıl engelledi?” başlığını taşıyan yazısında Acar, “Türkiye’de afet yönetimi konusunda görülen eksikliklerin temelinde siyasi sorunlar yatmaktadır. . Gonca Polat ile bölgede bir araştırma yaptıklarını belirten Acar, “Henüz yayımlanmayan çalışmamız, Türkiye’nin depremden etkilenen bölgelerindeki sosyal hizmet uzmanlarının afet yönetimi konusundaki deneyimlerini araştırmayı içeriyordu” bilgisini veriyor. Bunları biz değil, muhalefet partileri de değil bizzat bilimsel araştırmaların sonuçları söylüyor. Son 20 yılda ülkede artan rekabetçi otoriterlik, Türk yönetişim yapılarındaki hesap verebilirliği, katılımı, öngörülebilirliği ve şeffaflığı baltaladı” saptamasını yapmış. İşin belki de en vahimi, “Biz söylüyoruz biz duyuyoruz” hali. ",. Otokratikleşme, teoride de pratikte de etkili afet ve kriz yönetimiyle pek uyumlu değildir. Dr. . On binlerce insanın yaşamını yitirdiği felakette, bir bina sapasağlam ayakta iken hemen yanındakinin un ufak olmasının hesabını sormaktan, sorumluların yargılanmasını istemekten daha doğal ne olabilir? Bugüne kadar tek bir kamu görevlisi hakkında görevi ihmalden dava açılmamış olmasını kim kabul edebilir? Tek örneğin bile ortaya koyduğu tablo ne kadar çarpıcı: Kahramanmaraş’ta yıkılan iki sitenin (Palmiye ve Hamidiye) bilirkişi raporları: Kamu görevlileri asli kusurlu bulundu; binanın mühendislik ilkelerine aykırı biçimde inşa edildiği belirlendi. Dr. com’da dün yayımlanan makalesinde önemli tespitleri var. Bir başka bilim insanımız Birmingham Alabama Üniversitesi’nden Doç. İngiltere Liverpool Hope Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çünkü bu çarpık düzenin, gün gelip onu savunanları bile vurup yıkacağı gerçeğini 22 yıllık AKP iktidarına oy verenler asla görmüyor; görmek istemiyorlar. Türkiye’nin demokratik kurumları, son 20 yılda iktidarını pekiştiren ülkenin lideri Recep Tayyip Erdoğan tarafından kasıtlı olarak zayıflatıldı” diyor. Birinci yılını geride bırakan 6 Şubat depreminde öne çıkan ortak talep: “adalet”. Deprem sonrası Türkiye’deki meslektaşları Prof. . theconversation. Türkiye gibi rekabetçi otoriterlik ile karakterize edilen ülkelerin, devlet kurumlarını partizan amaçlar için kötüye kullanmaları ve erişimde eşitsizlikler yaratmaları nedeniyle felaketleri yönetmede daha az etkili olduklarını belirten Ertaş, “Kamu sektörü yönetiminde yol gösterici bir ilke olarak demokrasinin ortadan kaldırılması, depreme müdahaleyle ilgili ayrıntılar ortaya çıktıkça daha da feci bir hal alıyor” değerlendirmesini yapmış. Dr. Nevbahar Ertaş “Otokratikleşme, Afet Yönetimi ve Türkiye’de Kamu Yönetimi Politikaları” başlıklı araştırma makalesinde “Türkiye’de yakın zamanda yaşanan depremin ardından, idari kurumların felç olmasıyla karakterize edilen devlet işlevsizliğinin boyutu eşi benzeri görülmemiş bir boyuta ulaştı. Üstelik müteahhidin inşaat yapıldığı sırada belediyede imar müdürü olduğu saptandı. . Hakan Acar’ın www. Türkiye’de siyasi rejimin geldiği nokta toplumun her noktasında çürümüşlük, adam sendecilik, fırsatçılık olarak yankı buluyor. Arzu İçağasıoğlu Çoban ve Doç.

Özlem Yüzak: Birinci yılın sonunda depremin anlattıkları...

On binlerce insanın yaşamını yitirdiği felakette, bir bina sapasağlam ayakta iken hemen yanındakinin un ufak olmasının hesabını sormaktan, sorumluların yargılanmasını istemekten daha doğal ne olabilir? Bugüne kadar tek bir kamu görevlisi hakkında görevi ihmalden dava açılmamış olmasını kim kabul edebilir? Tek örneğin bile ortaya koyduğu tablo ne kadar çarpıcı: Kahramanmaraş’ta yıkılan iki sitenin (Palmiye ve Hamidiye) bilirkişi raporları: Kamu görevlileri asli kusurlu bulundu; binanın mühendislik ilkelerine aykırı biçimde inşa edildiği belirlendi. Arzu İçağasıoğlu Çoban ve Doç. . Hakan Acar’ın www. Dr. Deprem sonrası Türkiye’deki meslektaşları Prof. . . Dr. Son 20 yılda ülkede artan rekabetçi otoriterlik, Türk yönetişim yapılarındaki hesap verebilirliği, katılımı, öngörülebilirliği ve şeffaflığı baltaladı” saptamasını yapmış. Nevbahar Ertaş “Otokratikleşme, Afet Yönetimi ve Türkiye’de Kamu Yönetimi Politikaları” başlıklı araştırma makalesinde “Türkiye’de yakın zamanda yaşanan depremin ardından, idari kurumların felç olmasıyla karakterize edilen devlet işlevsizliğinin boyutu eşi benzeri görülmemiş bir boyuta ulaştı. “Siyasi sorunlar Türkiye’nin 2023 depremine müdahalesini nasıl engelledi?” başlığını taşıyan yazısında Acar, “Türkiye’de afet yönetimi konusunda görülen eksikliklerin temelinde siyasi sorunlar yatmaktadır. İngiltere Liverpool Hope Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Türkiye’de siyasi rejimin geldiği nokta toplumun her noktasında çürümüşlük, adam sendecilik, fırsatçılık olarak yankı buluyor. theconversation. Bir başka bilim insanımız Birmingham Alabama Üniversitesi’nden Doç. Bunları biz değil, muhalefet partileri de değil bizzat bilimsel araştırmaların sonuçları söylüyor. Türkiye gibi rekabetçi otoriterlik ile karakterize edilen ülkelerin, devlet kurumlarını partizan amaçlar için kötüye kullanmaları ve erişimde eşitsizlikler yaratmaları nedeniyle felaketleri yönetmede daha az etkili olduklarını belirten Ertaş, “Kamu sektörü yönetiminde yol gösterici bir ilke olarak demokrasinin ortadan kaldırılması, depreme müdahaleyle ilgili ayrıntılar ortaya çıktıkça daha da feci bir hal alıyor” değerlendirmesini yapmış. Birinci yılını geride bırakan 6 Şubat depreminde öne çıkan ortak talep: “adalet”. Türkiye’nin demokratik kurumları, son 20 yılda iktidarını pekiştiren ülkenin lideri Recep Tayyip Erdoğan tarafından kasıtlı olarak zayıflatıldı” diyor. Gonca Polat ile bölgede bir araştırma yaptıklarını belirten Acar, “Henüz yayımlanmayan çalışmamız, Türkiye’nin depremden etkilenen bölgelerindeki sosyal hizmet uzmanlarının afet yönetimi konusundaki deneyimlerini araştırmayı içeriyordu” bilgisini veriyor. Otokratikleşme, teoride de pratikte de etkili afet ve kriz yönetimiyle pek uyumlu değildir. . Dr. Üstelik müteahhidin inşaat yapıldığı sırada belediyede imar müdürü olduğu saptandı. ",. Dr. İşin belki de en vahimi, “Biz söylüyoruz biz duyuyoruz” hali. com’da dün yayımlanan makalesinde önemli tespitleri var. Çünkü bu çarpık düzenin, gün gelip onu savunanları bile vurup yıkacağı gerçeğini 22 yıllık AKP iktidarına oy verenler asla görmüyor; görmek istemiyorlar.