Tuna kıyısında bir gün...

 
Tuna kıyısında bir gün... Tuna kıyısında bir gün...

Tepede bir tapınak. O gün yaklaşık 200 bin insan akın akın Regensburg ve tapınağa gelmişti. Çevresine hiç uymayan bir yapı. Karaormanlar’dan gelen Tuna Nehri Regensburg’da genişliyor, büyüyor. Heybetli ve gururlu duruyor. Bu, yüzyılın Bavyera Kralı (!) Franz Joseph Strauss’un Regensburg’lulara armağan ettiği karayolu köprüsü. Uzaklardan bir köprü görünüyor. Regensburg, 2000 yıllık bir kent. Regensburg’da. Dik yolun iki yanı hafif kar kaplı. Her şey tablo gibi. Düşler içindeki küçük köylerin, burçlu kalelerin, yüksek şatoların, sık ormanların arasından geçiyor. Kocaman! Tıpkı önünde durduğum tapınak gibi. . Taş köprüleriyle ve yapılarıyla, alanlarıyla, sokaklarıyla, buralarda yaşayan rahat, cana yakın insanlarıyla. Sonraki yıllarda Neonazilerin her 6 Haziran’da burada toplandığı biliniyor. Hepsi de küçük ve sevimli. Bugün hava güzel olacak Tuna kıyılarında. MOZART DA BURADAYDIRoma Kralı March Aurel’in. Törene 800 kişilik bir koro eşlik etmişti. . Sağ, sol eski yapı. Eski çağlarda at arabalarının geçtiği bu daracık sokaklar günümüzde her türlü araca kapalı. Romalıların yaptığı; ortaçağın bozamadığı, dünya savaşlarında düşmanın bombalamadığı günümüz insanının da yolları genişletmek amacıyla yıkmadığı yapılar. Sislerin ardından güneş çıkıyor. mail@ahmet-arpad de",Sisler içinde Tuna’nın kıyıları. . İsa’dan 179 yıl sonra kurduğu Regensburg Ortaçağda Avrupa’nın en büyük ticaret, politika ve sanat kentlerinden biriydi. Yamaçlarda üzüm bağları. Heybetli duruşunun nedeni, Kaptanıderya Müezzinzade Ali Paşa’nın şehit düştüğü 1571 İnebahtı Deniz Savaşı’nda Osmanlı donanmasını yenmesi olacak. Sislerin ardında güneş. . 18. Büyük bir Yunan tapınağı. Regensburg’un taş sokakları gezmekle bitmiyor. Daha ötelerde, sisler arasında kilise kuleleri, tarihi yapılar, eski taş evler. Kendine vadiler açıyor. yüzyılda Mozart yaşamının bir bölümünü severek burada geçiriyor. 1786’da Goethe, “Regensburg çok güzel bir yer” diye yazıyor gezi günlüğüne. Taş kaidesinde bu kişinin Avusturya prensi Don Juan olduğu yazıyor. Alman ırkının “övgü tapınağı” Walhalla’ya Hitler; 6 Haziran 1937’de “Yapıtlarında Almanlık damarı var” dediği besteci Anton Bruckner’in büstünü koydurtmuştu. Yaklaşık 180 yıl önce Bavyera Kralı I. 365 mermer basamak Tuna Nehri’ne ve ovaya bakan bu görkemli tapınağa uzanıyor. Ludwig’in kalıtı. Tarih ve gelenek adım başında, kiliselerin Gotik kulelerinde, evlerin taş kemerlerinde, daracık sokakların taşlarında. Kentin biraz dışında yamaçlar bağlarla örtülü. Orada bir heykel. Giriş katlarında dükkânlar, lokantalar, kahveler, butikler ve birahaneler. Uzaklardan geçen tren sabah sessizliğini bozuyor. Biraz ileride büyükçe bir alan. ",. Kayaları yararak güneydoğuya yolunu sürdürüyor. Şaraplık üzüm yetişiyor buralarda, Romalılardan günümüze dek.

Tuna kıyısında bir gün...

Alman ırkının “övgü tapınağı” Walhalla’ya Hitler; 6 Haziran 1937’de “Yapıtlarında Almanlık damarı var” dediği besteci Anton Bruckner’in büstünü koydurtmuştu. ",. Karaormanlar’dan gelen Tuna Nehri Regensburg’da genişliyor, büyüyor. yüzyılda Mozart yaşamının bir bölümünü severek burada geçiriyor. Tepede bir tapınak. Ludwig’in kalıtı. Regensburg’un taş sokakları gezmekle bitmiyor. . Taş kaidesinde bu kişinin Avusturya prensi Don Juan olduğu yazıyor. Her şey tablo gibi. Çevresine hiç uymayan bir yapı. Kendine vadiler açıyor. Daha ötelerde, sisler arasında kilise kuleleri, tarihi yapılar, eski taş evler. Dik yolun iki yanı hafif kar kaplı. 1786’da Goethe, “Regensburg çok güzel bir yer” diye yazıyor gezi günlüğüne. Büyük bir Yunan tapınağı. Kocaman! Tıpkı önünde durduğum tapınak gibi. Uzaklardan geçen tren sabah sessizliğini bozuyor. 18. Orada bir heykel. Şaraplık üzüm yetişiyor buralarda, Romalılardan günümüze dek. Uzaklardan bir köprü görünüyor. Biraz ileride büyükçe bir alan. İsa’dan 179 yıl sonra kurduğu Regensburg Ortaçağda Avrupa’nın en büyük ticaret, politika ve sanat kentlerinden biriydi. O gün yaklaşık 200 bin insan akın akın Regensburg ve tapınağa gelmişti. Romalıların yaptığı; ortaçağın bozamadığı, dünya savaşlarında düşmanın bombalamadığı günümüz insanının da yolları genişletmek amacıyla yıkmadığı yapılar. . Sislerin ardından güneş çıkıyor. MOZART DA BURADAYDIRoma Kralı March Aurel’in. Heybetli duruşunun nedeni, Kaptanıderya Müezzinzade Ali Paşa’nın şehit düştüğü 1571 İnebahtı Deniz Savaşı’nda Osmanlı donanmasını yenmesi olacak. Bugün hava güzel olacak Tuna kıyılarında. Regensburg’da. Kentin biraz dışında yamaçlar bağlarla örtülü. Sislerin ardında güneş. . Regensburg, 2000 yıllık bir kent. mail@ahmet-arpad de",Sisler içinde Tuna’nın kıyıları. Sonraki yıllarda Neonazilerin her 6 Haziran’da burada toplandığı biliniyor. Taş köprüleriyle ve yapılarıyla, alanlarıyla, sokaklarıyla, buralarda yaşayan rahat, cana yakın insanlarıyla. Hepsi de küçük ve sevimli. Giriş katlarında dükkânlar, lokantalar, kahveler, butikler ve birahaneler. Sağ, sol eski yapı. Bu, yüzyılın Bavyera Kralı (!) Franz Joseph Strauss’un Regensburg’lulara armağan ettiği karayolu köprüsü. Yamaçlarda üzüm bağları. . 365 mermer basamak Tuna Nehri’ne ve ovaya bakan bu görkemli tapınağa uzanıyor. Kayaları yararak güneydoğuya yolunu sürdürüyor. Yaklaşık 180 yıl önce Bavyera Kralı I. Düşler içindeki küçük köylerin, burçlu kalelerin, yüksek şatoların, sık ormanların arasından geçiyor. Tarih ve gelenek adım başında, kiliselerin Gotik kulelerinde, evlerin taş kemerlerinde, daracık sokakların taşlarında. Eski çağlarda at arabalarının geçtiği bu daracık sokaklar günümüzde her türlü araca kapalı. Heybetli ve gururlu duruyor. Törene 800 kişilik bir koro eşlik etmişti.